Bir keresinde, bazı insanların dili düşüncelerini örtbas etmek amacıyla kullandıklarına dair bir yazı okuduğumu hatırlıyorum, ancak deneyimlerimin bana öğrettiği bir şey varsa, o da büyük bir çoğunluğun dili düşüncelerinin yerine kullandığıdır.
Bir işadamının konuşması, insan denen mahlukatın diğer tüm işlevlerini düzenleyen kurallardan daha az ve daha basit kurallarla düzenlenir. Bunlar:
Söyleyecek sözün varsa...
Söyle!
Boş yere konuşma!
Söylemek istediğini bilmeden söze başlamak ve söyledikten sonra da devam etmek, ticaretle uğraşan birisinin kendisini ya mahkemede ya da düşkünler evinde bulması anlamına gelir, ki burada ilk seçenek ikinci sonuca giden en kestirme yoldur. Elimin altında hukuk müşavirliği bölümü tutuyorum, bayağı bir masrafı oluyor ama beni mahkemelerde süründürmemek için.
Bir kızla çıkarken ya da arkadaşlarınla yemekten sonra havadan sudan konuşurken, Pazar günü okulla yaptığın kır gezisinde çiçek toplamak için molalar veriyormuş gibi uzun uzadıya konuşmanda pek tabii ki hiçbir sakınca yoktur, ancak işyerinde konuşurken cümlelerin arasındaki duraksamaları, mümkün olan en kısa aralıklarda tutmak zorundasın. Söylemlerinde giriş ve sonuç kısımlarını kısa kes ve bir sonrakine geçerken kısa bir süre durakla. Günahkarlara ulaşmak için kısa vaazlar vermelisin ve vaizler uzun vaazlara ihtiyaçları olduğuna inanmazlar. İlk sözü aptallara, son sözü de kadınlara bırak. Et daima sandviçin ortasındadır. Tabii ki tereyağı seven birisi için herhangi bir tarafında birazcık tereyağı olmasının hiçbir zararı yoktur.
Ayrıca, şunu da unutma; akıllı görünmek akıllı konuşmaktan daha kolaydır. Karşındaki insandan daha az konuş ve daha çok dinle, çünkü dinleyen bir adam kendini ele vermez ve konuşan adamı pohpohlar. Erkeklerin çoğuna iyi bir dinleyici, kadınların çoğuna da yeteri kadar kağıt verirsen, sana bildikleri her şeyi dökerler. Para konuşur; ancak parayı elinde tutan boşboğaz olursa konuşur, ve konuştuğunda sözleri oldukça kırıcı olur. Aynı şekilde yoksulluk da konuşur, ancak yoksulluğun söyleyeceklerini hiç kimse dinlemek istemez.